tag:blogger.com,1999:blog-8802468347418079982.post9152535946984971650..comments2022-12-25T11:41:48.824+03:00Comments on oyalamaca: YEMEĞİ YEMEYİP TADANLAR HAYATTA HER ŞEYİN AZICIK UCUNDAN ALANLAR!oyalamacahttp://www.blogger.com/profile/11502839948483814011noreply@blogger.comBlogger3125tag:blogger.com,1999:blog-8802468347418079982.post-35040161096185132512015-04-02T10:37:26.043+03:002015-04-02T10:37:26.043+03:00Babadağ'ın zirvelerinden birisidir indiğiniz o...Babadağ'ın zirvelerinden birisidir indiğiniz o zaman. Gerçi, güneşin kavurucu etkisi ile atılan her adıma rağmen uzaklaşan deniz, altimetreyi birazcık zorlamış ve ölçümde hata olmuş kanaatindeyim ama bunun da tıpkı sıcaklık gibi, "ölçülen" ve "hissedilen" olarak iki ayrı etkiye sahip olduğu muhakkak. O sebeple 3-4 km inilmiş kadar, -hatta belki fazlasıyla- etki yaratmıştır o yol :)<br /><br />İstanbul için nirengi noktam erguvanlar ama henüz pek taze olan şu nisan ayının sonu ya da mayısın başı gibi gelirim herhalde. Yeter bunca ayrılık :)Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/16664705812442646736noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8802468347418079982.post-46157989383197309302015-04-02T00:31:00.580+03:002015-04-02T00:31:00.580+03:00Valla mecbur kalınca yatılıyor. Uykusu da acayip t...Valla mecbur kalınca yatılıyor. Uykusu da acayip tatlı oluyor. Ben sana diyim. :) Ölünmüyor da! Şekil A :) Kelebekler vadisi değil. Yerin tam adını şimdi ben de hatırlayamadım ama direk ölüdenize iniyorduk. Senin kadar coğrafi bilgim de yoktur eminim. :) Belki bu ipucundan yola çıkarak sen doğru bir tahmin yapabilirsin. Ve bildiğin uçurumdan aşağı iniyorduk. Son olarak istanbul'a ne zaman geliyorsun? oyalamacahttps://www.blogger.com/profile/11502839948483814011noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-8802468347418079982.post-27991901292876428552015-03-31T15:02:14.879+03:002015-03-31T15:02:14.879+03:00"Kamu Spotu"(!) tadında bir yazı olmuş. ..."Kamu Spotu"(!) tadında bir yazı olmuş. Aklı başında olmayanları, aklını başına devşirmeye davet içeren, hayatı yaşadığını sanıp da aslında hayatı ıskalayanları isabet kaydetmeye teşvik eden türden bi'yazı.<br /><br />Hiç de yabana atılmaması gereken mesajları hayatına taşıyabilene ne mutlu...<br /><br />Söylenilenlerin hepsinin altına atarım imzamı. Zaten gezmek, sokakta olmaktır benim için; kalabalığa karışmak, onlar gibi yemek, onlar gibi eğlenmek. Zaten yemek, insanın hayata doğduğunda ağlamaktan sonraki ilk eylemi bence. Alabildiğine doğal davranmalı insan. Bebekliğindeki gibi tıpkı. Annesinin memesini kibarca dudakları arasına alıp da,a ynı kibarlıkla devam eden bebek var mıdır! Hoyrattır içgüdüsel olarak. Büyüyünce doğallıktan uazaklaşmak niye!<br /><br />Ama yıldızlı oteller yerine, çadırdan dışarı başımı uzattığım o gece karanlığında, yıldızları o kadar çok ve iri görmeyi tercih ederim. Hele, Kaçkar tırmanışında, gecenin 03:30'undaki o gökyüzü manzarasını unutamam asla. Yıldızlar, kement atılıp aşağı çekilecek kadar yakındı adeta...<br /><br />O güne kadar, denize gece girmemenizi yadırgadım ama. Hiç de yakıştıramadım size :) <br />Gerçi, kaldığım otellerde, şimdiye kadar benden başka kimse de görmedim, iskeleden, aşağısı görünmeyen karanlığa atlayan. Demek ki normal olmayan biziz :D <br />Aristo; "Bir miktar delilik karışımının bulunmadığı mükemmel bir ruh yoktur." dese de, bu miktar esaslı oranını teşkil etmeli bence terkibin :)<br /><br />Delilik de bir yere kadar elbette. "...bin yıldır yıkanmayan yastıkların üstünde leş gibi çarşaflara sarılarak..." da yatmam. Gerçi, Hindistan'a, oranın saati ile gecenin bir yarısı varıp da, otelin yolladığı taksi ile ayarladığım otele geçtiğimde, ilk dört yastık kılıfından sonra pes etmiş ve yatmıştım artık :)<br /><br />Bir de... Denize girmek için indiğiniz dağ 3-4 kilometre değil de 300-400 metre olsa, Kelebekler Vadisi diyeceğim bahsettiğiniz yere ama değil belli ki ama yazın o sıcağında, denize ulaşmak için verilen o uğraş ne de güzel olur doğrusu :)<br />Anonymoushttps://www.blogger.com/profile/16664705812442646736noreply@blogger.com