Kapı ağzı
O da mümkündü aslında. O gün sen öyle, kapı aralığından baktığında, dönüp bi kez daha sarılabilirdim boynuna. Sonra, dudaklarımızın birleşmesine ramak kala, çekip kendimi,bi an öyle bok gibi bırakabilrdim seni ortada. Belki soğurdu biraz içim ama yapmadım.
Ne salakmışım :)
O da mümkündü aslında, birlikte geçirdiğimiz en mutlu anımızda, arabesk bir oğlan çocuğuna dönüp, küçük emrah misali burnunu çeke çeke ağlamştın, hatırlasana...!
Sonra bakıp gözlerime, bi gün seni gerçekten üzersem, öldür beni demiştin.
Gözümün yaşına bakma...!
Öldür.
Sonra "hakim sorduğunda, o günün hatrına öldürdüm dersin" demiştin.
"Bu günün, bu anın hatrına öldür beni!"
Biliyor musun? ne düşünüyorum bugün, o gün hakkında?
Sen tam bi gerzektin,
hala öylesin.
gücenme bana :)
Elim gitmedi.
O da mümkündü aslında.
Herzamanki kavgalarımızdan birini etmiştik hani,
sen gene ağlamıştın burnunu çeke çeke,
huyun kurusun zaten,
pek severdin demegojiyi.
Gelen ilk taksiye el kaldırmıştım ben,
atlamıştım içine,
Aşkın Nur Yengi çalıyordu takside,
"Sevgiliye..."
Şarkının duygusuna kapılmayıp, açıp telefonu,
"Biliyor musun? attığın hiç bi nutuk, dokunmuyor artık içime" diyebilirdim.
Ne güzel sendelerdin olduğun yerde,
eminim.
Aldığın gülü yemiştim bi kez,
hatırlıyor musun?
hatırlama.
Sezen Aksu çalıyor şu an fonda.
"Güllerim soldu, kaldırımlarda,
gonca yüklü dallarıma ayaz vurdu" diyor.
Ne o?
Ürperdin sanki,
üşüdüğünü söylemiyceksin şimdi di mi?
Gerçi hoş,
sen seversin güldürmeyi,
eskiden beri.
Ne salakmışım :)
O da mümkündü aslında, birlikte geçirdiğimiz en mutlu anımızda, arabesk bir oğlan çocuğuna dönüp, küçük emrah misali burnunu çeke çeke ağlamştın, hatırlasana...!
Sonra bakıp gözlerime, bi gün seni gerçekten üzersem, öldür beni demiştin.
Gözümün yaşına bakma...!
Öldür.
Sonra "hakim sorduğunda, o günün hatrına öldürdüm dersin" demiştin.
"Bu günün, bu anın hatrına öldür beni!"
Biliyor musun? ne düşünüyorum bugün, o gün hakkında?
Sen tam bi gerzektin,
hala öylesin.
gücenme bana :)
Elim gitmedi.
O da mümkündü aslında.
Herzamanki kavgalarımızdan birini etmiştik hani,
sen gene ağlamıştın burnunu çeke çeke,
huyun kurusun zaten,
pek severdin demegojiyi.
Gelen ilk taksiye el kaldırmıştım ben,
atlamıştım içine,
Aşkın Nur Yengi çalıyordu takside,
"Sevgiliye..."
Şarkının duygusuna kapılmayıp, açıp telefonu,
"Biliyor musun? attığın hiç bi nutuk, dokunmuyor artık içime" diyebilirdim.
Ne güzel sendelerdin olduğun yerde,
eminim.
Aldığın gülü yemiştim bi kez,
hatırlıyor musun?
hatırlama.
Sezen Aksu çalıyor şu an fonda.
"Güllerim soldu, kaldırımlarda,
gonca yüklü dallarıma ayaz vurdu" diyor.
Ne o?
Ürperdin sanki,
üşüdüğünü söylemiyceksin şimdi di mi?
Gerçi hoş,
sen seversin güldürmeyi,
eskiden beri.
soğuk dudaklar.
YanıtlaSilKırık kalpler.
Kimsesiz kollar.
Www.youtube.com/watch?v=rHPTuIczWGs&client
dipnot : çıkarılmış sahne..
Buraya yapıştırdığın bağlantıları açamıyorum ben:( bunu özellikle çok merak ettim. rica etsem mail atar mısın?
YanıtlaSilcanım benim ne zamandır bakamıyordum buralara, oldukça müzdariptim bu durumdan da. ama demiştim sana gözden uzak gönülden uzak değil diye. işte burdayım şimdi.
YanıtlaSilyavaş yavaş aşağıya iniyordum ama burda bir es vermeden duramadım. çok ama çok güzeldi.
Senin en çok hangi yazılarımı sevdiğini bildiğimden, hiç şaşırmadım burda es vermene ;) Es vereceğin daha nice duyguları yazıya dökebilmek dileğiyle Nihanım!
YanıtlaSil