Bir kedim bile yok, anlıyor musun? ve Mehil Gökçek yeniden aday, ötüşün kuşlar ötüşün...
Sürü halinde gezen sokak köpeklerinden bile korkmayan ben, kediden korkuyorum. Çok tuhaf olduğunu biliyorum ama durum bu. Özellikle de göz göze geldiğimiz o anda, acayip bi his geliyor içime. Üzerime atlayacak, beni tırmalamaya başlayacak(mış) gibi hissediyorum. Sonra lisedeyken gördüğüm o garip rüyalar geliyor aklıma. Uzunca bi süre hep aynı rüyayı görmüştüm. Ayağıma ya da elime bi kedi yapışıyor, elimi ayağımı sallamaya başlıyorum ama o kedi bi türlü benden sıyrılıp gitmiyor. Kan ter içinde uyanıyorum sonra, mutfağa gidip bi bardak su alıyorum. Sonra gidip yeniden kafamı yastığa koyduğumda, uzun süre uykuya direniyorum. Çünkü uyursam, aynı rüyanın devam edeceğinden korkuyorum...garipti. Neyse ki geçti gitti... Ha ama bunu böyle anlatıyorum diye, bi yerde gelip ayağımın dibine bi kedi girdiğinde "ay-oyy" sesleri çıkarıp, kediyi ordan uzaklaştırmaya çalıştığımı sanmayın sakın. Hiç yapmadım! Aksine, hep o duyguyla savaştım. Korkmuyor(muş) gibi yapmaya, hatta onu geçtim, sevm