7 - 6 - 5 - 4 - 3 - 2 - 1 / sıfır...!

Ben demişti;
Sende en çok neyi sevdim biliyor musun?
Neyi? dedim.
Hiçbir tahminimin tutmayışını dedi.

Ezberimi bozan aklını, yoldan çıkaran yolunu, sondan anlatmaya başladığın filmleri yeniden izleme duygusu uyandıran zihnini.

Buluyordun!

Bir kitapta en kıyıda köşede kalmış cümleyi,
Bir filmin aslında en "oynan-mamış" sahnesini,
Bir şiirin ilk bakışta  -olmasa da olur- dedirten kafiyesini.

Sonra başlıyordum düşünmeye;
"Ben nasıl hiç görmeden atlıyorum,  o eşikleri  diye?"

Halbu ki sen söylemiştin bana:
"Vurgu her zaman sonda olur,
oraya odaklan"  diye.

Tam da söylediğin gibi yaptım her defasında, harfi harfine.
Ama sen!
"Son" da değil,  ya en başında ya da ortalarda bi yerde, artık kendimi rolantiye aldığım anlarda,   hep "hazırlıksız " yakaladın  beni!
Bütün tuzakların adımımı en gevşek  attığım yerlerde gizliymiş meğer;
her  defasında,
düştüm!

Bu deyim bunu anlatmıyor biliyorum ama;  nedense ben bize çok benzettim matematiğini.
Bal tutan, parmağını yalarmış hani!
O balı yedik!
Şimdi elimizde kalansa,
koca bir "hiçlik!"

En büyük duvarlarını "en önemsiz" bulduğum "şey"lerinin önüne ördün mesela.
Sırf  -kendince kurduğun gereksiz oyunlarla- dikkatimi oralara çevirmek için(miş) oysa...
Senin duvarlarının boyu yükseldikçe, ben daha bir azimle tırmanıyordum onlara.
Her seferinde bir "buluş"la karşılaşacağım sanısıyla...

Çıktım, baktım.
Bi bok olduğu yok-muş aslında!

Bütün gücümü öyle "hoyratça" harcattın ki bana!
O güce en çok ihtiyacın olduğu anda,
Ben çoktan "bitmiştim!"

Sense, hala içtiğim  o puroyu senin için üfürdüğümü sanıyordun o gün  yatakta,
parmaklarınla 7 yi gösterip "peki bu kaç" diye  gülümserken...

Ve hiç bilmiyordun!
Biz'im artık çoğalıp 10 olmamızın imkansız olduğunu.

O  bizim son sevişmemizdi ve,
ben o son puroyu
Belki de  ilk defa "senin atladığın" bir ayrıntının şerefine çekiyordum!

Ne çoğalıp  "10" olabilirdik artık!
Ne de var olan mevcudumuzu  koruyup, 7!

Biz olsa olsa bundan sonra eksilerek giderdik...

6

5

4

3

2

1

sıfır!


Sen ki, bunca "ayrıntı" severdin!
Bunu nasıl gör(e) medin?

der...ve susar adam!

Çünkü; der kadın.

Sen zaten 10'dan başlamıştın. En tepeden sonra gidilecek yer yoktur, mecbur inecektin yokuş aşağı.
Oysa ben, bir Gülten Akın şiiri gibiydim.

"Usul usul sevdim"

Daha gidecek çok yolum vardı benim...!

Bundan olsa gerek, sen yolu çoktan bitirmiş geri dönerken,
benim o son puroyu neyin şerefine üfürdüğünü atlamam!

Bu da benim için yeni bir deneyim olsun! :)

Fazla da uzatmaya gerek yok, Büyük babam öyle derdi:
"Az söyle kızım, az söyle.
Çok konuşanın anasını,
aslında az söyleyen beller hep! :)




Yorumlar

  1. "Aşk filmlerinin değişilmez kahramanı hüzün"
    Erkeğin neyi ve neden sevdiği... hatta neleri kaybettiği belli....
    Ya diğer figüran...
    Keşke... erkek cümleyi kurduğunda... "sen beyazdaydın ben kırmızıda" "sen yerdeydin, ben gükyüzünde" "sen ordaydın, ben hiç bir yerde"....
    Sen beni tahmin bile edemezsin deseymiş...
    Nitekim... demiş galiba...
    Ya da ben bu güzel yazınla... aldım karşıma söyledim...
    ...
    3..2..1..0..-1..-2..-3... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. figüran? bu yazıda iki başrol var :)) bu espiri tabi ki. Bugün bi kaç arkadaşım aslında erkeği kayırmışsın en vurucu cümleleri erkek söylemiş dedi :) Kızın cevabı bilinçli olarak az ve öz yazılmıştır. Yazının duygusu öyle gelişti, yapıcak bişey yok :)

      Sil
  2. ve yine süper.bi arkadsım hayata birden yada sıfırdan baslamak istemiyorum hayata -1den baslamak istyorum demiştı.o zaman çpk tuhafma gtmıştı.hayattan bıkmışliğa mı yoksa farklılaşma cabasımıydı neydı tam olarak anlayamasamda o zaman bu cümle üzerne ona çok farklı bakmiş anlamaya calişmıştım.sayılar her zaman karsımızda olmasa olur muydu onuda bılmıyorum belki guzel olur belki olmaz.lakin değişmeyecek tek sey sizin kalemınız yüreğ,imi ısıtıyor..! her zaman okuyablmek ve sizin yazılarınzı yazmanz dileğiyle.tesekkürler bi pazartesi akşamı mutlu olmamı sagladgnz için ;)

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar güzel yazmışsınız, asıl ben teşekkür ederim. Pazartesi akşamı çook güzelleşen biri varsa asıl o benim şu an:) hep yazmak, hep okumak ve hep okunmak dileğiyle...

    YanıtlaSil
  4. gene söylüyorum, bütün yazılarınız şiiir gibi, sizden mutlaka bir şiir bekliyorum!

    YanıtlaSil
  5. :)) şiir gibi kısmına çok teşekkür ediyorum ama bekleme için bi şey söyleyemeyeceğim galiba. Yani benden çıkan böyle çıkıyor :) Bi gün tam o şekilde dökülürse içimden, ne güzel olur! onu da severek paylaşırım burda! bekleyelim bakalım :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

hoşgeldiniz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu