Kayıtlar

Şubat, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kocanız pek romantik biri değil galiba?

Resim
Hani beş yüz sayfalık bir roman okursun da bana mısın demez, ama bir yerinde karakterin biri bir laf eder, götünün üstüne oturursun ya. Hah! İşte öyle oldu bana. 'Mustang' dan bahsediyorum. Hani şu bizim hikayemizi anlatan ama Oscar'da, Fransa'nın en iyi yabancı film adayı olan. Yalnız yazımın girişi kastını aşmış olabilir. Film bana hiçbir şey demedi de tek bir sahneyle alt üst oldum demiyorum. Film çok şey söyledi bana ama bir sahnesi var ki beni ters yüz etti. İçimi düğümledi. Beş kız kardeşin büyüme çağında yaşadıkları anlatılıyor filmde. Ama asıl olarak bu ülkede yaşayan bütün kız çocuklarının üç aşağı beş yukarı neler yaşadıkları, büyürken nelerle karşılaştıkları... Nasıl zapturapt altına alındıkları... 'Babalarının başları öne eğilmesin!(?)' diye. Ayrıntıya girmeyeceğim. Merak eden bir zahmet buyursun izlesin. Ama benim vurulduğum o sahne üzerine iki çift laf etmek istiyorum. Daha 15 yaşında var ya da yok, bir kız çocuğu, tamamen kendi kontolü dışında e

"Dünya yansın yorganım yok içinde"

Resim
"Öğrendiğin her şeyi unut" diyorsun. "Her hikayenin kendi gerçekliği var. Bu eşik o eşik değil. Burdan ilk defa geçiyorsun. Bu salıncakta ilk kez sallanıyorsun. Düşersen gene ilk defa düşmüşsün gibi kanayacak dizlerin. Merhem olmayacak önceden bildiklerin. Uçarsan... İstanbul'u uçaktan ilk kez görüyor gibi süzüleceksin. İçini tuhaf bir heyecan bürüyecek. Gözbebeklerin büyüyecek... Bir tek o pilotun sesi o ilk duyduğun an kadar etkileyici gelmeyecek kulağına. Çünkü bu kez ben olacağım yanında! Hafifçe sola döndürüp başını, öylece bakacaksın. Ben çeneni tutup  yavaşça yukarı doğru kaldıracağım. Senin içinden ılık ılık bir su akacak... Çoşkun seller gibi akacak... Akıp yatağını bulacak. Ağlayarak boynuma sarılacaksın. Kalplerimiz birbirine vuracak... " "Sonra?" diyorum ben heyecanlı heyecanlı. Gülüyorsun... "Meraklı kedi seni! Sonrası yok" diyorsun. "Sonrası yok bebeğim. Sonra varsın, dünya yansın."