Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sokakta gezmek istemediğin kadınla evde ne yapmak istiyorsun!?

Resim
15 yaşındaydım daha. Abimin çok yakın bir kız arkadaşı vardı. Dünya tatlısı genç bi kızdı. Ben 15'sem o da işte 21 veya 22'ydi. Sürekli bizim eve gelir giderdi. Haliyle bi süre sonra aile bireyi gibi oluyor öyle insanlar. O zaman abla diyordum ama zamanla biz de arkadaş olduk. Birlikte sinemaya giderdik, o bana erkek arkadaşlarını anlatırdı ben de o yaşta aşktan ne anlıyorsam onu işte. Bi üst sınıfımdaki hayran olduğum o veletin gözlerini, ünivertiseyi İzmirde okuma hayallerimi filan işte. Bi gün hüngür hüngür ağlayarak geldi bizim eve ama nasıl ağlamak...Ağlamaktan konuşamıyordu resmen. Ne oldu diyosun, tek kelime söyleyip sonra yeniden ağlamaya başlıyordu... Sonra bi şekilde sakinleşti. Dedim ki "Allah aşkına anlat artık yaa! ne oldu?" Erkek arkadaşına şöyle bi soru soruyor: Biz niye hiç sinemaya gitmiyoruz, ya da gidip bi kafede salak salak oturmuyoruz, sokakta niye elele gezmiyoruz, neden benimle hep evde buluşmak istiyorsun??? Çocuk şu cevabı veriyor: Se

Farzet ki sırra kadem bastım!

Resim
Aradın, taradın, bakmadık taşın altını bırakmadın. Son bi gayret, şu denizi de geçersen Bozcaada'dayım! Meydana git direk, o kocaman çınarın altındaki Çınaraltı kahvesine...bak hemen o köşede minnoş bi masadayım. Tek ayağım yerde, tekini yanımdaki sandalyenin üzerine uzattım...sol dirseğim masaya dayanmış vaziyette, önümde bir orta kahve, sağ elimde sigara, tam dumanı üflerken, göz göze geldik işte. Haa doğru! görüşmeyeli bayaa oldu. Saçlarımı kısalttım! :) Ama hala ne zaman tatil kafası gelse, gördüğün üzere, sessizlik çekiyor canım! Vur patlasın çal oynasın olamadım bi türlü. Yerine göre o da lazım halbuki. Selim'in deyimiyle "şu hayatta her şey olmak lazım!" Selim! duydun mu, saç-kıran olmuşum, öyle söyledi doktor! dediğimde "Aa! şahanee..şu hayatta her şey olmak lazım" demişti hıyar! Eee, adı üstünde! :) Sakındığınız ne varsa hepsini dökmek istediğiniz anlar vardır ya hayatta...Atladığın taksi şoförüne tüm öz geçmişini

Umrumda bile değilsin Bilo !

Resim
Fotoğrafın güzelliği bi yana, hatunun sarıldığı bu direk anında  Bülent Arınç'ı çağrıştırıyor bana. Sonra da bütün kız arkadaşlarımın "Oya gözünü seveyim şu kahkaha konusunda iki kelam niye yazmadın!" sorusu dikiliyor karşıma. Yazmadım. Ve sanırım gene yazmayacağım. Yok saymayı, üstünden atlamayı tercih ediyorum. Zira o kafayla bilgisayarın başına her oturduğumda tahmin edeceğiniz üzere "bi gülme tutuyor" beni. Yazamıyorum... Onun yerine ille konuya dair bi cümle kuracaksam da; Umrumda bile değilsin Bilo! demek istiyorum. Boş versenize yaa! Herkes işine baksın! Şahsen şu ara benim işim tepemden aşıyor... Sevgili Ankara! Ben gidiyorum!... Gidiyorum gitmesine de; insan sona vardığında nedense hep hikayenin başı gelir ya aklına!? En azından bana öyle olur. Nasıl ağlaya zırlaya geldiğimi hatırlıyorum sana. İzmir gibi o zamanlar dünyanın en güzel şehri dediğim bi şehirden kaçarak geldim hem de. Okul bitince "Allahım ne olur bir mucize olsun ve