Kayıtlar

Haziran, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Emre Başkan ile bir hayalin peşinde...!

Resim
Emre Başkan, insanın ufkunu açan, "başka türlüsü mümkün!" dedirten bir insan.  Geçen yıl bir grup arkadaşıyla birlikte Atlantiği geçtiler.   İnsan ille de  bir şeyin kölesi olacaksa şu hayatta, bence hayallerinin kölesi olmalı. Emre Başkan öyle bir insan. Kendinin efendisi, hayallerinin kölesi...Bayılıyorum böyle insanalara. Çünkü sadece kendine değil;  çevresine de (farkında olmadan) ışık tutuyor.  Belki farkındadır da bilemiyorum. Tabir yerindeyse sadece kendine müslüman değil yani. Enerjisini saçıyor resmen ortalığa.  Bir şeyin olabilirliğini anlatırken gözleri parlıyor. Yüzü sanki kocaman oluyor. O kadar sahici bir yaşam tutkusu var ki resmen tepesinden fışkırıyor. Onu dinlerken içimden şöyle hisler geçti mesela. "Aslansın Oya! kaplansın, yaparsın!" Birine bunu hissettirebilmek çok mühim bir şeydir. O kadar çok insan tanıyorum ki, her an her şeye isyan halinde. Ama hiçbiri poposunu yerinden milim oynatmıyor.  Misal şuraya gitmek istiyor ama imkan yok, şunu da

Hande Kazanova ile yıldızların yörüngesinde...

Resim
İstanbul. Öğleden sonra 2 suları. Kuleli Yakamoz Restorandan süzülüyorum içeri. Biraz tedirginim evet. Her defasında bu böyle. E çünkü neyle karşılaşacağını bilmiyorsun! Aklında bin bir düşünce.  "Nasıl geçecek? Nasıl cevaplar verecek? Bi kere bir imajla mı yoksa gerçek bir insanla mı karşılaşacaksın? Aslında bu en mühim soru işte. Aklımın içinde bunlar gezine dursun..ayaklarım bir kaç basamak aşağı insin ve kamera tam o anda dursun.  Öyle bir andı. Film karesi gibi. Hani esas oğlan esas kızı görür de küt diye kalır ya yerinde.  "Noluyoruz yahu? içime bir oğlan  mı kaçtı ne?"  Vaaaoovv!  Hakkaten  çok güzel(miş) be! diyorum.. Yayında Ahmet Selçuk İlkan var. Şiir okuyor. Arkada orkestra müziğiyle onlara eşlik ediyor. Anasını satayım o rüzgar nasıl güzel esiyor öyle...Hande'nin saçlarını yalıyor.. Öylece kalıyorum resmen. Kar görmüş çocuk gibi düşün.. Göz bebeklerim filan büyüyor muhtemelen. O an kendimi dışardan göremiyorum ama. Tahmin etmek güç d

Hiç aklımda yokken sürekli sekreterimin kalçalarını düşünür oldum!

Resim
Bugün ki Hürriyet Kelebek'te bir röportaj var. Davranış bilimleri uzmanı ve yazar Aşkım Kapışmak kıskançlıkla ilgili bir soruya şöyle cevap vermiş. "Aslında kıskançlık olması gereken bi şey, ilişkiyi besler ancak;  bunun dozu kaçtığında ucu çok acayip yerlere gider. Mesela adam şöyle anlatıyor kendini -karım sekreterime kafayı o kadar taktı ki, hiç aklımda yokken kendimi sürekli sekreterimin kalçalarını düşünürken yakalar oldum- diyor." Aslında kafadan "hadi len! hiç aklında olmayan bi şey böyle mi girdi yani aklına?" demek mümkün. Ben de öyle diyebilirdim. Ama üniversitedeyken bir erkek arkadaşımın benimle paylaştığı bi duygusuyla neredeyse bire bir aynı örnek. Ne yani tesatüf mü gerçekten? Kız da oğlan da benim çok yakın arkadaşımdı. Bi şekilde denk geldi ikisini tanıştırdım. Gençler anlaştılar sevdiler birbirlerini. :) Flört etmeye başladılar. Sonra yürümedi ilişkileri. Bi yerde koptular. Aradan bir yıl filan geçmişti. Erkek olanla bi yerde oturduk bi ş