Annem'e...!

Gencecik bir kadın O!
Dalındaki üzüm O!
Gözleri bal sarısı...
Teni kar beyazı...
Ben ne zaman şu kapıdan girsem içeri.
Takvimi geri sarıyor,
15'ine değiyor O!

             ...

Dünyanın en komik kadınıdır benim annem.

"Ne bok yersen ye ama sakın sigara içme!" dedi bana hep ve hep içmediğimi sandı.
Dost meclislerinde bununla gururlandı.
Her seferinde iftiharla, göğsü kabara kabara Oya'm sigara içmez " dedi.
Taa ki boş boğaz kuzenim gene öyle bir muhabbetin ortasında "sen öyle san!Oya cayır cayır sigara içiyor hem de!" diyerek beni ispiyonlayana kadar.

Öğrenmiş...bir hışımla dayanmıştı odamın kapısına.
"BAna doğruyu söyle çabuk! sigara içiyor musun sen?" diye bağırdı.
Gözlerinden ateş çıkıyordu resmen.
Baktım yüzüne...
Çok emin bir ağızdan öğrendiğini okudum resmen gözlerinde.
İnkar etmenin bi anlamı kalmamıştı.
"Keyif sigarası içiyorum arada bir" diyerek hafifletme çabasına düştüm.
Bi kaç saniye Ih...mıh...kem...küm...yaptıktan sonra dedim ki:
"Annecim, Zeynep ablalar içtiğinde falan, öyle kahvenin yanında içiyorum bir iki tane. Paket taşımıyorum!"
Bu kez ne cevap verse beğenirsiniz.
"İçiyorsan paket al iç! beni delirtme, ondan bundan otlandığını duymayım sakın!" diyip çarptı kapıyı.

Neye uğradığımı şaşırmıştım.
Ben daha öğrenmesinin üzüntüsünü şokunu üstümden atamamışken, O bana "içiyorsan paket al iç sakın ondan bundan otlanma!" diyerek ikinci şoku yaşatmıştı.
Bikaç dakika sonra mutfak tarafından alevli sesi bi kez daha  yükseldi.
Kısa ve netti bu kez.
"Bok iç!"

Ben O'na "benim kızım sigara içmiyor!" diye gururlanma lüksünü uzun süre yaşatamadım ama; bana "sakın başkasından otlanma!" öğüdünü veren bir annem olduğu için kendim hep gururlandım! Çok geçerli bi sebebi yok işte! Sevdim o cümleyi....ne bileyim...

Dünyanın en tuhaf kadınıdır benim annem!

Çok tuhaf detaylar öğretti bana.
Mesela "toplu yemek yenilen masalarda bi tabakta kalan son lokmaya sakın elini uzatma! e mi kızım? " dedi.
"Offf Anneee! Tamaaamm Anladııkkk!" diye söylenerek cevap verirdim her defasında.
O her defasında bıkmadan yinelerdi.

Büyüdüm.
Eşşek kadar oldum!
Şimdi bana "Sen şu kapıdan girince 15 yaşıma değiyorum!" diyen bir annem var!
Mutluluğun tarifini başka kim bu kadar güzel verebilir ki!?
Dahası, kim bu kadar sevebilirdi beni...?
Benim dünyalar güzeli annem!
Her yolu yürürüm, her yokuşu çıkarım ben!
Her eşikten atlar, her düzlüğü bulurum ben!
Her kuyudan su çeker,  değirmeni bi şekilde döndürürüm ben!
Her kederi atlatır, azaltır....her sevinci dağ gibi büyütürüm ben!
Bugün hayal kırıklıklarının en büyüğünü gene yaşasam,
gene düşsem, gene acısam...bi şekilde ayağa kalkarım ben!
Çünkü SEN  varsın!
Çünkü elimden tutup, her karanlıktan,  gün yüzüne çıkartırsın beni.
Biliyorum!
Kelimelerim yetersiz,
kelimelerim anlamsız,
kelimelerim eksik.
Ben azını yazdım.
Çoğu içimde saklı!
Seni çook seviyorum...
Anneler günü (n) kutlu olsun...!

Yorumlar

  1. Ben sizi uzaktan tanıyorum aslında. aynı kurumda çalışıyoruz. Dışardan bakıldğnda bendeki imajınız çok soğuk ukala dünyanın en havalı kızı. Rengarenk pantolonlarınız da caba :) hiç sıcak gelmiyordunuz ne yalan söyleyim. Bunu yazıp yazmamakta çok tereddütte yaşamadım değil. Ne zaman sitenize girsem bu yazıları yazan kızla o kız aynı kız nasıl oluyor dedim .Bir gün bi büfenin önünde cart diye girip para uzattınız sigara almak için. Çok telaşlı bi haliniz vardı. Sonra birden dönüp bana pardon ben sizin sıranızı mı aldım çok afedersiniz dediniz. O an anladım. Bu kız o kız dedim! O herşeyi ben bilirim fotoğrafının altından öyle ince bir ses, öyle biir nezaket...cürretimi mağzur görün. ne zamandır yazmak istiyordum bunları. sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  2. Ön yargı öyle bi şey. Cürret gibi algılamadım.Aksine çok teşekkür ederim bu kadar samimi bi şekilde düşündüklerinizi ifade ettiğiniz için. Çok da mutlu oldum...! Ne var ki, bu benim üstüme kene gibi yapışmış bi şey! Tam olduğum "insan" fotoğrafını vermeyi çok isterdim...ama aslında bi çoğumuz için geçerli bi durum bu. Bununla avunuyorum :)) Sevgiler...

    YanıtlaSil
  3. İki yöresel deyimini, kelimesini, seslenişini de yazının içine katsan...... Gözümde canlandı hareketleri.... Bir film gibi oldu...
    Belki hayatlara eziyet veren erkeklerin özrüyle değil ama...
    Bir oğul gibi, bir seven, bir sevgili gibi saygıyla ve içtenlikle annenin ellerinden öpüyor... Onun nezdinde tüm annelerin anneler gününü kutluyorum... Güzel ve içten yazının altında bu fırsatı yaşama şansını verdiğin için teşekkür ediyorum.... Gururlanıyorum....

    YanıtlaSil
  4. Yapardım onu da ama annemin konuşmasında öyle yöresel bi şive yok! Olanı yazdım yani...bu yazıda anlatılan herşey birebir yaşanmış şeyler. Hiç kurgu yok içinde. Hissettirdiği duyguyu bu kadar güzel tarif ettiğiniz için de çoook teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  5. Çok teşekkür ederim Ebru!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

hoşgeldiniz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu