Haydi gel! öpüşelim...

Ben bu kadar güzel bir eylem adı duymadım. Görmedim. Bilmiyorum.
Yarın saat 18.30 da.
Kurtuluş metrosunda.

Ankarada olmayacağım için hiç bu kadar vah tüh! edeceğimi düşünemezdim.
"Oya! biliyorum; devlet memurusun ama lütfen bu konuda bi yazı patlat!" dedi bugün bi arkadaşım.
"O ne demek öyle? ne alakası var şimdi?" dedim.

"E biliyoruz çünkü, facebooklarınız bloglarınız takip ediliyor ya!!!" dedi.
Gülümsedim...
"Müsterih ol! ölmedik daha"dedim.  Üstelik beni çoktan farkettiler bebeğim!!! sen kaç kurtul istersen diye ekledim  :)

Ölmedik daha!
Yarın soluğu Fizan'da alacağımı bilsem de, bunu gene yazardım zaten.

"Herkesi kucaklayacağız!" dediklerinde, nasıl ki "vallahi öptürmem ölürsün aşkımdan!" diye yazabildiysem facebookumda, bugün de canımın fena halde öpüşmek istediğini aynı hevesle dile getiriyorum...

Duyuyor musun beni Ankara?
Ben yokum yarın burda ama; sen orda ol lütfen!
Sevgilini al, arkadaşını al, yeğenini al, ne bileyim ben? anneni, çocuğunu, kardeşini artık kimi bulursan.
Git ve öp onu orda!
Hatta öpmelere doyaMA...
Bi daha,
bi daha!
Son bi kez de benim için öp...!
Islansın dudakların...

Ve Lütfen!
 Lütfen artık birilerinin bi dur noktası olsun.
Kimse kimsenin ahlakını yargılayacak pozisyonda olamaz, olmaMalı!
Senin ahlak anlayışın benim ahlak anlayışıma vurmaMalı!
Düşünebiliyor musunuz gerçekten bu kadarını? Ya da düşünebilir miydiniz geldiğimiz bu noktayı?
Burası neresi?
Hangi çağda yaşıyoruz?
Allah aşkına bi durun artık!
Sanki başımızda elinde jetvelle bekleyen bir sınıf başkanı var.
Hepimizi teker teker tahtaya yazıyorlar.
Kocaman bir ŞIMARANLAR başlığı altında.
Resmen afaroz edilmek üzereyiz.
Tüm eylemlerdeki "bir grup yasa dışı örgüt" muamelesi görüyoruz.
"Hey sen! ordaki! " deyip, adımızın altını kırmızı fosforlu kalemle çiziyorlar.
Eskiden herkesi şahıs şahıs fişliyorlardı.
Şimdi "bir grup" halinde fişleniyoruz.
Bizim  gibi düşünmeyen, bizim gibi yaşamayan, bizim yediğimizi  yeyip, bizim  "içtiğimizi" içmeyen  BİZDEN DEĞİLDİR diyorlar!
Kaza geliyorum diye bağıra bağıra geldi üstelik.
Ne var ki, geçmiş olsun diyenimiz bile yok.
Çok yazık.

Neymiş?
"devlet memuru"ymuşum.
Neymiş?
Bloglarımız takip ediliyormuş.
Neymiş?
Dikkatli olmalıymışım. Sürülebilirmişim!!!
Peki neymiş?
Benim canım yarın  öpüşmek istiyormuş.
Fiziksel olarak değilse de,
kalben.
Haydi gel, öpüşelim...











Dipnot: Ankara Metrosunda yapılan "ahlaka uygun hareket edin!" anonsuna karşı hazırlanan bir eylem!
Burda olsam mutlaka gidecektim. O görüntüleri sizinle paylaşmayı çok isterdim...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu