Çorap mevsimi...

Nisan mayıs ayları, gevşer gönül yayları diye boşuna demiyor kimse. Yaz, insana boş-verdiriyor. Yaz insanı yan yatırıyor. Dünya yanıyor da, bir tutam otumuz olmuyor içinde. Öyle bi ruh hali...kendinden geçiriyor seni...beni. Hep derim. Biri korku, diğeri soğuk. İyidir. Diri tutar!
Özlemişim...vizyonda hangi filmler var diye bakmayı, bi kitapçıya girip, aç gözlü bi kurt gibi beşini birden bağrıma basıp çıkmayı. Heyecanla eve getirip, incelemeyi. İlk sayfalarını açıp, önce tarihi sonra adımı karalamayı. Bi adım sonrası için hayal kurmayı...sonra o hayali desteklemek için arkasına yastık koymayı. Sonra Yalan Dünya'yı...düşün işte, televizyon açmayı bile özlemişim...Yaz boyunca üç ya da dört kere açtım heralde. Onlarda da ya bi müzik kanalı açıp, sesini en kısığa getirip, fon olarak kullanmışım, ya da hemen sıkılıp kapatmışım. Bugün açtım. Baktım Yalan Dünya var. Bak işte dedim. Gülünecek şey de var...daha ne olsun! Reklam arasında arka odaya gittim. Desenli çoraplar denedim. Siyah...bacaklarımı saracak....derken, içimde üç dört velet birden parmağını kaldırdı. En arzuyla bakanı, parmağını gözüme sokmaya çalışanı seçip, kaldırdım tahtaya. Söyle dedim. Ne demen varmış? :) Bu kış güzel geçecek ööörtmenimmm...dedi. İnandım...! Hem ben zaten, inanmadan oldur a m a y a n l a r d a n ı m.

Yorumlar

Yorum Gönder

hoşgeldiniz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu