GRANDMA: NE DİYOSUN KALBİMİ FETHEDİYOSUN!
Neyse tamam, uzattım gene. Hemen sadede geliyorum. Grandma Teşvikiye Camii'nin hemen arkasında olanca tatlılı-lığı ve tatlılarıyla bekliyor seni. Ev yapımı ekşi mayadan yaptıkları ekmekleri, simitleri, ballı, çukulatalı, ballı cevizli, peynirli kurovasanları, yaseminli yeşil, beyaz çaylarıyla, gene ev yapımı reçelleri, envai çeşit kekleriyle orda öylece duruyorlar.
Kahvaltı etmek için şahane bir yer. Bir de içine bayılacaksın. Her yer bembeyaz mis gibi...hele de sabah saatleriyse, hava güzelse dışarı otur bence. Kendine güzel bir kahvaltı söyle. İçinden şiirler geçsin...Sonra yanındakine dön. "Hadi bana biraz, kahvaltının mutlulukla ilişkisinden bahset!" de. E ye ye nereye kadar yahu, biraz incelikli ol! Bir hafta oldu daha açılalı. Bir şekilde çoktan öğrendiysen de sen gene benden duymuş ol! :) Külahları değişmek istemeyiz değil mi! :)
Valla ben adını ayrı kendini ayrı sevdim. Adres şu şekil: Teşvikiye mah. Ahmet Fetgari sok. No: 38 Şişli.
Elçiye zeval olmaz. Bunu da böyle bil!
Az kalsın kızacaktım size haddim olmadan, keşfini daha erken yapsanız da bu mekânın, hazır aralık ayını İstanbul'da geçirmişken ben de çatalın ucunu batırıp, kaşıkla dalsaydım mönüden seçilen tatlara, diye. Neyse ki yeniymiş. Parlamadan söndü kızgınlığım :)
YanıtlaSilDileyelim uzun ömürlü bir lezzet durağı olsun da, bi'sonraki İstanbul ziyaretimde, vadedilmiş tatlar sunsun bana.
Belki şu şiir geçer benim içimden de o vakit:
"...
Raflarında ellerinle yapılmış reçeller.
Karşı karşıya oturacağımız sofra,
Sürahide ışıldayan su,
Yazın, rüzgâra koyacağımız testi;
Senin yatacağın öğle uykusu...
Sararacak bir yandan çardaktaki üzümler,
Kâh esecek rüzgâr, kâh dinleyeceğiz yağmuru,
Kâh karlarla bembeyaz kesilecek çimenler.
Hep geçireceğiz içimizden:
Hayat beraber, ölüm beraber...
..."
Bu şiiri hiç bilmiyordum. Ne kadar güzel...ayrıca haddini aşmış olmazdın. "Tüh" derdik sadece. :) Hem zaten bu keşif yolculuğu devam edecek. Dünya desen zaten küçücük bir yer. İlla ki gene yolun düşer! Grandma uzun ömürlü olacak...seni temin ediyorum ;)
SilEdebiyatımızın yolunu yaktığı "Meşale" ile aydınlatan, "Yedi" mihenginden birisi olan Ziya Osman Saba'nın "Beyaz Ev isimli şiirinden idi mısralar. Türk edebiyatının en duygulu şairlerindendir. Pek severim, duygusunu yansıttığı şiirlerini.
YanıtlaSilİstanbul'a yolum sık düşer zaten. Biz Ankaralıların, sık sık bu şehre firar ettiğini söylemiştim hani :) Yeniden düşene dek yolum, Grandma ve tahmin ediyorum ki, bu arada takdim edeceğiniz başka lezzet duraklarını biriktirmeye devam edeceğim ben heyecanla ben :)
Baktım tabi şiire hemen. Tamamını okudum zaten! :) Gerçekten çok güzelmiş...Duygusunu çok sevdim. Talebine gelince, eski bir Ankaralı taze İstanbullu olarak daha çok keşif durağında buluşacağız gibi gözüküyor seninle! :)
Silİstanbul deyince heyecan yapmışım belli ki, hatalarla dolu bir yazı olmuş yazdığım :)
YanıtlaSilSiz, saklı kalmış ya da en azından bana aşina kılınmamış mekânlara giderken, beyaz çakıl taşlarını cebinizden çıkartıp da atarak bıraktığınız izle, bana yol gösteriyorsunuz masaldaki gibi, ki bu sayede, keşif duraklarında buluşmamız an meselesi gerçekten de :)
Heber de ver mutlaka! Birine birlikte çıkartma yaparız. :)
SilKeyifle efendim. Bunu sadece bir onur değil, keyfi çoğaltan, tada tat katan bir müessir de sayarım :)
YanıtlaSil