Peki'yi kim icat etti?

Oğlan: Şaka ediyorum yahu!
Kız: Hayır etmiyorsun.
Oğlan: Peki etmiyorum.

Ve diyalog biter.
Monolog başlar.

-Hayır "peki" ne ya!? Peki diye cevap mı olur abi! Ne demek peki?

Başka bir zaman...

Kız: Hayır şu sigarayı alıp bir yerinde söndüreceğim o olacak şimdi.
Oğlan: Bütün nefretler aşkla başlar bebeğim!

Monolog:

-Hayır! nefret etmeyeceğim. Aşk biter, nefret kalır!

Kalma!

(ve çöreklendi...)

Yorumlar

  1. Nihayetinde monoloğa dönen ilkinde, konuşmanın hepsi bu kadarsa, hakikaten de "Hayır 'peki' ne ya!" Ama buraya yansımayan ve aynı şeylerin tekrarlandığı, bıktırıcı bir tartışmanın son sözleriyse yazılan kısa diyalog, "Peki etmiyorum." sözü, bir teslimiyet ifadesidir, "“Dediğin gibi olsun!" manasında. Elbette ki bu ikrar, sonun da başlangıcı olur muhtemelen :)

    "Başka bir zaman..."da yaşanan ve diyalogdan monoloğa evrilen olayda da ise "Bütün nefretler aşkla başlar." sözü ilgi çekici. Tam tersini savunan yaklaşımın aksine bu, aşkı bir infaz gibi gösteriyor. Aragon, "Mutlu aşk yoktur!" derken bu kadar ileri gitmemiş elbette :) Aşk olmasa idi, nefret duygusunu da tadamayacaktık belli ki bu yaklaşım çerçevesinde :)

    YanıtlaSil
  2. Aslında, yazıyı okuduğumda başlıkla ilgili yazacaktım ama okuma ile yazma arasında zaman geçince, başlığı bırakıp içeriği ele aldım. "Peki"yi, sanırım korkaklar ve güçsüzler icat etti :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boşver peki-yi :) l mayısta geldiğine göre ne ısmarlıyosun bana? :)

      Sil
  3. Doğru diyorsunuz, nasılsa elektrik gibi, uçak gibi ya da yazı gibi önemli ve faydalı bir icat da değil :)

    Eşsiz Sarayburnu manzarası eşliğinde bi'şey var da aklımda, sizin takdim ettiğiniz yerlerden de bir seçki yapalım :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

hoşgeldiniz

Bu blogdaki popüler yayınlar

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu