UMUDUN BİTTİĞİ YERİ BULDUM!

Katıldığım bir düğünde yan masamda oturan iki kişinin diyaloğuna kulak misafiri olmuştum. Biri diğerine soruyor: Damadın yaşı kaç? Diğeri cevap veriyor: Bilmiyoruz... kırktan sonrasını saymadık! :) Çok "komiğime gitmiş" olacak ki unutmamışım. Bir kaç gün önce Onur Baştürk'ün köşesinde okudum. Bülent Arınç'ın "kadın olarak sen bir sus" çıkışına kadınlardan neden layıkı veçhile tepki gelmedi?" diye soruyordu. Önce bir utandım. Zaman zaman içinin nasıl darlandığını, muayyen gününün sıkıntılarını bile yazıyorsun da, neden bu konuda iki laf etmedin diye söylendim kendime. Sosyal medyada bile tek satır yazmaya gerek duymamışım. O kadar ki, o  yazıyı okuduktan sonra utandığımdan kalkıp iki twet attım. #BirKadınOlarakSusmayacağız filan dedim ama; 
hani nasıl desem...heyecansız, öfkesiz, sırf görev bilinciyle yazılmış kuru kuru bir itirazdı. Düğün demişken işte, hani zaten istemeye istemeye gittiğin bir akraba düğününde birinin zorla sürüklemesiyle kendini ortalığa atılmış bulursun ya. İki elini kolunu sallar çekilirsin kenara. Hah! Aynı o ruh hali işte. Sonra dedim ki kendime "niye yaptın ki şimdi bunu? Aslında hiç içinden gelmedi ki! Gelse yazardın zaten." Hayır, onu geçtim konunun üzerinden üç beş gün geçmişti artık. Hadise güncelliğini yitirmişti resmen düşünün. Sonra anladım. Bülent Arınç'ın kahkaha demecinde bile yaza yaza "umrumda bile değilsin Bilo!" diye yazmıştım ben. Yalnız değilmişim. Kadınlar artık Bülent Arınç'ı zerre kadar ciddiye almıyor dostum!
Bu devirdiği kaçıncı çam!?
Kırktan sonrasını saymadık biz. Kayıtlara geçmedi. Belli ki azmetti. Yüzüncüyü de devirecek. Durmak yok yola devam diyor, hocası gibi. 
Lakin zerre karşılığı yok bizde.  
Zaten kadınların bir adama karşı "boş olup olmadığını" anlamanın en iyi yollarından biri, onda asabiyet yaratıp yaratmadığınıza bakmaktır.  Bir adam, bir kadında öfke, itiraz gibi duygular uyandırmıyorsa, orası artık umudun bittiği yerdir!  
Sonrası tatlı bir sırıtma! :) 

Yorumlar

  1. Bu adam bile diyemeyeceğim siyasetçinin, kadınlar konusunda ya da bilmiş edasıyla ahkâm kestiği onca laf, devirdiği çamlar mertebesinde sayılmış ve kadınlar nezdinde ciddiye alınmıyor olabilir elbette. Lakin az konuşsa ne olur ki! Ciddiye mi alacağız? Dürüstlüğü hep sınıfta kalmış birisinin sözlerinin değeri nedir ki zaten. Bi'çok turnusol mesele yaşanmıştır bu zatın gerçek rengini ortaya koyan. En sonuncusu İ. Melih ile yaşanan ve 8 Haziran için vatandaşla randevulaştığı yolsuzluk diyaloğu. Onun inanıyor göründüğü din, haksızlık karşısında susana bile dilsiz şeytan diyor ama ben bunlarınkini sadece şeytanlık değil, aynı zamanda kotarılan ganimetten pay alma cinliği olarak görüyorum.

    Neyse, hadi ben biraz daha yüzeyim, güneşin adeta okşayan müthiş dokunuşunda. Şeytanının da, hırsızının da...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

hoşgeldiniz

Bu blogdaki popüler yayınlar

Peki'yi kim icat etti?

ERTUĞRUL ÖZKÖK: CENAZEM KİLİSEDEN KALDIRILSIN İSTİYORUM!

Rötarlı: Grinin Elli Tonu